Büyüme atakları, yakın zamanda keşfedilmiş ve çoğu annenin bebeklerini kucağına almadan önce hiçbir fikre sahip olmadığı konulardan bir tanesidir. Büyüme ya da sıçrama atakları olarak bilinen bu dönemler, bebeğin doğduğu andan 20. aylık olana kadar geçen sürede toplamda 10 kez gerçekleşir.

Bebekler belirli haftalarda, büyüme atağı yaşarlar. Bu büyüme atakları hem zihinsel hem de fizyolojik olarak gerçekleşebilir. Bebekler atak dönemlerinde çevrelerinin daha çok farkına varırlar, ihtiyaçları değişir, beslenme ve güven ihtiyaçlarına yenileri eklenir.

Bu ihtiyaçlar; renkleri keşfetmek, hareket eden nesneleri ayırt etmek, insan mimiklerini anlamlandırmak ve kendi bedeninin sınırlarını keşfetmesi olarak sıralanabilir. Kısacası her atak dönemi, bebeğin büyüme ve gelişimini beraberinde getirir.

Gülmek, oyuncağına vurarak çıkardığı sesi dinlemek, alkış yapmayı öğrenmek, ebeveynini tanıyıp izlemek, yüzüstü dönebilmek, oturmak, emeklemek yürümeye başlamak gibi beceriler bu gelişimlerden bazılarıdır.

Bebekler bu dönemlerde motor ve zihinsel gelişimlerinin yanı sıra sosyal gelişim anlamında da ciddi ilerlemeler gösterirler. Bebeğin sinir sisteminin olgunlaşması, beyninin süratle gelişmesi ve bunlara bağlı olarak duygularının çeşitlenmesi her büyüme atağı sonrasında onun dünyaya daha fazla adapte olmasını sağlar.

Bununla birlikte bebeğin çevredeki uyaranlara ilgisinin artması, beslenmeye vakit ayırmak istememesine ve beslenmeyi reddetmesine neden olabilir. Atak Döneminde Meydana Gelen Değişimler, atak döneminin içerisinde ya da atak dönemi bitiminde fark edilebilir.

Atak Dönemleri Nelerdir ve Hangi Haftada Gerçekleşir?

1. Atak: Beşinci Hafta Atak Dönemi – Değişen Duyular Dünyası

2. Atak: Sekizinci Hafta Atak Dönemi – Oluşumlar Dünyası

3. Atak: On ikinci Hafta Atak Dönemi – Yumuşak Geçişler Dünyası

4. Atak: On Dokuzuncu Hafta Atak Dönemi – Olaylar Dünyası

5. Atak: Yirmi Altıncı Hafta Atak Dönemi – İlişkiler Dünyası

6. Atak: Otuz Yedinci Hafta Atak Dönemi – Kategoriler Dünyası

7. Atak: Kırk Altıncı Hafta Atak Dönemi – Zincirleme Olaylar Dünyası

8. Atak: Elli Beşinci Hafta Atak Dönemi – Programlar Dünyası

9. Atak: Altmış Dördüncü Hafta Atak Dönemi – İlkeler Dünyası

10. Atak: Yetmiş Beşinci Hafta Atak Dönemi – Sistemler Dünyası

Atak Döneminde Bebeğe Yaklaşım Nasıl Olmalıdır?

Annelerin bu dönemlerde bebeklerini oldukça iyi gözlemleyip, onların ihtiyaçlarını ve isteklerini doğru tekniklerle sabırla karşılamaları son derece önemlidir. Bu ona bol bol sarılarak tensel teması artırıp güvende olduğunu hissettirmekle daha fazla uykuyla, daha fazla kucakla, daha fazla emzirme ve beslemeyle olabilir.

Bebek çok fazla huzursuz olduğunda ve uyumakta zorlandığında, ılık bir banyonun sonrasında masajla rahatlatılabilir.

Bu dönemlerde bebek sık sık emmek hatta sürekli memede kalmak istediğinden anneler sütünün yetmediğinden korkar. Büyüyen bebeğin anne sütü ihtiyacı da artmıştır ve bebeğin daha sık emzirilmesiyle bu ihtiyaca karşılık verilmiş olur hemen formül süt ya da ek gıdaya başlanmamalıdır.

Büyüme atağı veya başka bir huysuzluk döneminde uyku eğitimi, tuvalet eğitimi, ek gıdaya başlama ve sünnet gibi radikal değişimler yapılmamalıdır. Bunun sebebi, bebeğin zaten kendini rahatsız eden bir dönüşüm sürecinde olmasıdır ve bir de bunun üstüne başka rutin değişimleri eklenmemelidir.

Birinci Atak Dönemi: 5. Hafta Atağı

Bir bebeğin 40. Haftada doğduğu düşünüldüğünde, ilk atak dönemi 4.5-5. hafta civarında gerçekleşir. (40 haftadan önce doğan bebekler için atak dönemi hesaplaması, muhtemel doğması gereken tarih ile doğduğu tarih arasındaki fark eklenerek tespit edilir. Örneğin: 39 Haftada doğan bir bebek, 5. Hafta atağına doğumunun ardından 6 hafta sonra girer.)

Birinci Atak Dönemi: Kazanılacak Özellikler

  • Bebek 1. atak dönemi ile birlikte, dış dünyadaki her şeyin daha çok farkına varmaya başlar. Artık beslenme ve uykunun dışında da bir dünya olduğunu keşfeder.
  • Bir bebeğin fiziksel olarak büyüdüğünün, gözle fark edilebilirliği en belirgin atak dönemlerinden bir tanesidir.
  • Fiziksel büyümenin yanında, baş çevresinin de en hızlı genişlediği atak dönemlerinden bir tanesi, birinci atak dönemidir. Bu dönemde, bebeğin beynindeki glikoz mekanizması değiştiğinden beyni oldukça hızlı bir şekilde büyüme gösterir.
  • Farkındalığı ve duyuları, doğumdan sonraki döneme oranla çok daha hassastır.
  • Gözleri daha iyi gördüğü için, yakınlarını ayırt edebilir ve tepki göstererek onları tanıdığını hissettirebilir.
  • Annesine ve diğer insanlara gösterdiği tepkilerin, birbirinden daha farklı olduğu görülebilir. Daha şimdiden, annesini ayırt etmeyi başarabilir.
  • Bu atak dönemi ile birlikte, bulunduğu ortamda ve etrafında olanlara karşı daha ilgili olmaya başlar.
  • İç organları ve metabolizması, büyük bir gelişim gösterir.
  • Dokunulduğunun farkına varır ve bundan büyük mutluluk duyar.
  • Bulunduğu ortamda yer alan nesneler oldukça ilgisini çeker ve onlara uzun uzun bakma ihtiyacı hisseder.
  • Farklı kokuları algılaması oldukça gelişmeye başlar ve başta annesinin kokusunu diğer kokulardan net bir şekilde ayırt eder.
  • Bu atak döneminin sonunda, bebeğin bilinçli olarak ilk gülümsemesinin meydana gelmesi mümkündür.

Birinci Atak Dönemi Nasıl Kolaylıkla Atlatılabilir?

Bebeğinizin gerçekleştirdiği ilk atak dönemi olan beşinci hafta atağında, dünyayı algılaması büyük oranda değişir. Bu durum bebeğiniz için oldukça korkutucu olabilir. Bebeğinize bu noktada gerekli tüm destekleri sağlamanız, onun için dış dünyanın korkutuculuğunu büyük oranda hafifletecektir.

Bebeğinizin huzursuzlukları ve korkularının sebebi, daha fazla uyarana maruz kalmasından kaynaklanır ve bunları anlamlandırmada zorluk yaşayabilir. Sonuç olarak huzursuzluğu artabilir ve uyku sorunları yaşayabilir.

Onunla sürekli tensel temas içinde bulunmanız, dış dünyada kendisini daha güvende hissetmesini sağlayarak onu rahatlatabilir.

Ninni söylemeniz, ılık bir duşun ardından bebeğinizin cildine uygun yağlarla masaj yapmanız da bebeğinizin huzursuzluğunun önüne geçebilir.

 

.

Daha Fazlası Genel

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir