Anneler, bebeklerinin beslenmesi ve bağışıklık sisteminin güçlenmesi başta olmak üzere birçok konuda tedirginlik yaşayabiliyor. Üstelik bebeklerinin beslenme takibini yapmalarına rağmen çoğu zaman dışarıdan vitamin ve mineral desteği yapma ihtiyacı duyuyor. “Bebeğin bir eksiği olmasın” düşüncesi ise aileleri gereksiz ve yanlış vitamin kullanımına itebiliyor. Bilhassa anne sütüyle beslenen ve tüm vitamin ve mineral ihtiyacını anne sütünden karşılayan bebeklerde gereksiz takviyeler, çeşitli sıkıntıların yaşanmasına neden olabiliyor.

Vitaminler, insanlar tarafından üretilemeyen organik bileşiklerdir ve metabolik bozukluklardan korunma, sağlıklı büyüme için beslenme ile yeterli miktarlarda tüketilmelidirler.

Vitaminler genel olarak ikiye ayrılır:

-Yağda eriyenler: A, D, E ve K vitaminleri

-Suda eriyenler: B ve C kompleks vitaminleri

Bebekler kalsiyum, magnezyum, sodyum ve potasyuma ihtiyaç duyar.

Erişkinlerin ve bebeklerin alacağı vitamin ve mineraller arasında herhangi bir fark yoktur. Fakat bebeklerin bazı mineralleri mutlaka alması gerekir. Bunların başında kalsiyum, magnezyum, sodyum ve potasyum gelir. Bu mineraller anne sütü veya biberon maması alan bebekler tarafından otomatik olarak kazanılır. Bu nedenle normal beslenen bebeklerde mineral eksikliği söz konusu değildir. Fakat şiddetli ishal gibi durumlarda böyle eksiklikler ortaya çıkabilir ve bu eksikliklerin giderilmesi gerekir. İshal gibi problemlerin dışında normal beslenme koşullarına sahip bebeklerde bu minerallerin eksikliğine sık rastlanmaz. Ancak yalnızca anne sütü alan bebeklere, anne sütünün demir bakımından fakir olması nedeniyle mutlaka dışarıdan demir takviyesi yapılmalıdır. Bu genellikle biberon mamalarına demir eklenerek yapılır. Anne sütü alan bebeklere ayrıca Sağlık Bakanlığı tarafından da demir verilir.

BEBEĞİNİZİN RAHAT DİŞ ÇIKARMASI İÇİN YAPMANIZ GEREKENLER

Yalnızca D vitamini takviyesi yapılmalıdır

0-1 yaş gurubu olarak adlandırılan bebekler için vitamin ihtiyacına karşılık olarak doktor onayı ile yalnızca D vitamini verilmesinin yeterli olduğunu söylemek mümkündür. Çünkü bebekler, diğer tüm vitaminleri yine beslenmesi sırasında doğal olarak alır. Diğer vitaminlerin hepsi, hasta takibi sırasında bir eksikliğinin olduğu düşünüldüğünde ve saptandığında verilir. Örneğin; B vitamini komplekslerinin eksikliğinde bebeğin ihtiyacı belirlenir ve bu eksikliği düzeltecek kadar vitamin takviyesine başlanır.

Her vitaminin kendi içinde bir görevi vardır

Vitaminlerin hepsi kendi başlarına önemli işlevlere sahiptir. D vitamini, kemik yapılarının tam ve normal olarak gelişmesi için gereklidir. B grubundaki vitaminler, vücudun, sinir sisteminin, hematolojik sistemin gelişmesi için elzemdir. C vitamini, vücutta birçok işlev için gerekli olduğu gibi, eksikliğinde skorbüt hastalığı oluşabilir. K vitamini, kanama sürecinde kan pıhtılaşmasına karşın gereklidir. A vitamini, göz ve cilt sağlığı için olmazsa olmazlardandır. E vitamini ise vücutta birçok kimyasal olayın yanı sıra üreme işlevi için önemlidir.

Aşırı dozda vitamin toksik etkilere yol açabilir

 Vücut, gereğinden fazla kullanılan vitamini idrar ve dışkı ile vücuttan dışarı atar. Bu nedenle vitaminler vücutta herhangi bir birikime yol açmaz. Fakat yağda eriyen A, E, D, K gibi vitaminler fazla veya aşırı dozda alındığında vücutta birikerek toksik etkiler gösterebilir. Bu nedenle vitaminler yalnızca gerçekten ihtiyaç duyulduğunda ve vücutta eksiklikler tespit edildiğinde kullanılmalıdır. Gerekenden daha fazla verilen vitamin çocukları daha iyi duruma getirmez, aksine çocukların çeşitli sıkıntılar yaşamasına neden olur.

Vitamin ve mineraller hangi besinlerde bulunur?

D vitamini için en büyük kaynak güneştir. Bu nedenle çocuklar, D vitamininden faydalanabilmeleri için güneşin zararsız olduğu saatlerde dışarı çıkarılmalıdır.

Düşük D vitamini düzeyine sahip bebeğin üzerinde yalnızca bebek bezi varken 10-30 dakika,

Başı açık ve gövde giysili iken 30 dakika-2 saat arasında,

Normal D vitamini düzeyine sahip bebeğin üzerinde yalnızca bebek bezi varken 10 dakikadan az,

Giyinik iken 30 dakika güneşe çıkarılması D vitamini üretimine destek olur.

D vitamini ayrıca, yağda eriyen bir vitamin olmakla birlikte balık, süt ve yumurtada da bulunur.

D vitamin eksikliği belirtileri:

Aşırı terleme,

Bıngıldağın geç kapanması,

Dişlerin geç çıkması,

Oturma, yürüme gibi motor becerilerin gelişmemesi,

Kafada şekil bozuklukları,

Halsizlik,

İştahsızlık,

Kaslarda ve kemiklerde güçsüzlük hissi,

Göğüs kafesinde bilye gibi yuvarlak bezeler.

B vitamin grubunu, tahıllar, yağsız et, böbrek, yürek, beyin, karaciğer, yer fıstığı, tavuk, ceviz, yumurta, kepek ekmeği ve yağlı tohumlar içerir. C vitamini bilhassa meyve ve sebzelerde, K vitamini, koyu yeşil yapraklı sebzelerde bolca bulunmaktadır. E vitamini ise kuru yemişlerin sahip olduğu yağlarda yer alır.

Daha Fazlası Genel

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir