Çocuklarda 2,5 yaş dönemi, erken çocukluk evresinde bir dönüm noktasıdır. Çocuklarda bu dönemde kas ve sinir gelişimi henüz tamamlanmamıştır. Bunun için de ne yapmak istediklerini bilemezler ve sinirlenerek isyankar davranışlar sergileyebilirler.

Serkeşlik evresi ya da Nativizm dönemi de denilen bu dönemde çocuklar dengesiz, kararsız, olumsuz, inatçı ve isyankardır.

Bu dönemde büyüklerin sözünü dinlemezler, hatta denilenin aksini yaparlar. Her şeyi kendileri yapmak isterken, çevresinden asla yardım kabul etmezler.

Çocukların içerisinden geçtiği bu dönem, olağandır ve endişelenmeyi gerektirmez. Ancak çocuğa karşı yaklaşımın doğru olması, bu konunun bilincinde olunması oldukça önemlidir.

Serkeşlik Evresi Nedir Ne Zaman Başlar?

Çocuklar iki yaşından itibaren bebeklikten çıkıp “İlk çocukluk” dönemine adım atarlar. Artık toplumsallaşmaya başlamışlardır. Bununla beraber de bağımsız davranışlar ortaya çıkmaya başlar. Tek başına yürüyebilir, eşyaları tutup taşıyabilir, kelimelerle isteklerini anlatabilir.

Ortalama 2 yaşında başlayıp 3 yaşında sonlanan ve 2.5 yaşında pik noktasına ulaşan bu dönem ise, her çocukta görülebilen doğal bir geçiş dönemidir.

Bazı uzmanlar bu dönemi “İlk ergenlik dönemi” diye adlandırırlar. Ebeveynler çocuğun bu dengesiz davranışlarına karşı çıktığında, çocuktaki olumsuzluk ve inatçılık daha da artabilir.

Çocuklar bu dönemde bir şeyi elde edebilmek için saatlerce ağlar, elde ettikten sonra da tatmin olmayarak ağlamaya devam edebilir. Çok acıktığını söyler, fakat en sevdiği şeyi bile yemeyi reddedebilir. Ne istediğini tam olarak bilemez. Huzursuzdur. Sık sık “niçin?” sorusunu sorar. En sık kullandığı kelimeler de “hayır” ve “yapmayacağım”, “istemiyorum” gibi olumsuz kelimelerdir.

Kısacası çocuklar ‘serkeşlik’ olarak adlandırılan bu dönemde tam bir bunalım içerisindedir.

Çocuklar yürümeye başladığı ilk dönemlerden itibaren, hareket alanlarının genişlemesiyle bağımsızlık ya da özerklik duyguları ortaya çıkar.

Çocuk artık bağımsızdır ve gittikçe daha fazla kendi başına hareket etmek ister. Çünkü yürümesiyle anneden ayrı bir birey olduğunu fark etmeye başlamıştır.

Anne ve babanın çocuğun bu özerklik dönemine sağlıklı bir şekilde rehberlik etmesi gerekir. Eğer çocuk anne-babanın aşırı koruyuculuğu nedeni ile sürekli engellenirse, bağımsız olma girişiminin önüne geçilirse, başarısız olma ve küçük düşme duygusuyla karşı karşıya kalırsa kuşku ve utanç duygusuyla hareket etmeye başlar.

Bu durum çocuğun kimlik gelişimine ve öz değer duygusuna zarar verir. Çocuk eğer bu evreyi sağlıklı atlatabilirse yaşamının diğer safhalarında karşılaştığı zorluklara yeni keşif olanakları olarak bakabilir.

Serkeşlik Evresi Belirtileri

  • Hırçınlık,
  • Aniden girilen öfke nöbetleri,
  • Her şeye “hayır” deme, kendi istediğini yaptırmak için durmadan ve çılgınca çabalama,
  • Anlaşılmadığında çabucak sinirlenme,
  • Dürtüsel tepkiler verme,
  • Söz dinlememe,
  • Söylenilenlerin tam tersini yapma,
  • Her şeyi ellemek isteme,
  • Aşırı hareketlilik,
  • Her şeyi tek başına yapmak isteme,
  • Bazen kriz şeklinde ağlama, başı duvara vurma, çeşitli yerlere veya eşyalara vurma,
  • Çevresindeki herkese karşı otorite kurma isteği olarak sıralanabilir.

Serkeşlik Evresi Özellikleri

Serkeşlik evresinin içerisinde bulunan 2.5 yaş dönemi, sinir sisteminin gelişmesinde bir ara evredir.

2,5 yaşındaki çocukların dengesi tam değildir, kas-motor mekanizması henüz mükemmelleşmemiştir. Bu sebeple seçme yeteneğine yeterince sahip olmadığından iki olanağı birden tercih eder, kafası hayatı boyunca olduğundan-olacağından çok daha karışıktır.

Günlük gerilimlerin etkisiyle korkulu rüya görerek sıkça uyandıkları bir dönemdir. Çalkalanan ruh hallerinin arkasında bu durumun da etkisi büyüktür.

2.5 yaşındaki bir çocuğun beyni, bir yetişkinin beyninden 2 kat daha aktiftir. Problemlere yol açabilen merak duygusunun ve dur durak bilmeden sorduğu soruların arkasında hiç olmadığı kadar hızlı çalışan bir beyni vardır.

“Benlik” duygusu geliştiği için her fırsatta sana sevdiği ve sevmediği şeyleri söylemek ister. Artan kelime haznesi de devreye girince susmak bilmez.

Bağımsızlığı arttıkça ebeveynlerinden, en çok da annesinden ayrı olduğunu hisseder. Ancak bununla birlikte isteklerini ortaya koymaya çabalarken kendi başına adım atması korkutucu olabilir.

Serkeşlik Evresinde Çocuğunuza Nasıl Yaklaşmalısınız?

  • Bu dönemde çocuğunuzla olan ilişkide net ve tutarlı sınırlar koymanız, ancak onunla inatlaşmamanız gerekir. Çocuğunuz ne kadar sınırlara karşı çıksa da tutarlı sınırlar onun kendini güvende hissetmesini sağlar. Yeterli ve uygun şekilde sınır konulamayan çocuğunuz, kaygı yaşayacaktır.
  • Bu dönemde kontrol sahibi olmanız, çocuğunuz için çok önemlidir. Bu sebeple sizin ısrarlı ve baskıcı tutumu çocuğunuzun kendisini kötü hissetmesine sebep olacaktır. Çocuğunuzun, sizden ayrı bir birey olarak kendisini ortaya koymak için inatlaştığını unutmamalısınız.
  • Bağımsız davranışları mümkün olduğunca desteklemelisiniz. Bazı şeyleri kendi başına yapmasına izin vermeli ve bu davranışları övmelisiniz. Örneğin kendi başına uyuması için onu cesaretlendirmelisiniz.
  • Sınır koyarken kararlı ve sakin olmanız, her inatlaşmada aynı kararlı tutumu göstermeniz ve eşinizle sınırlar hakkında kendi aranızda tutarlı olmanız gerekir.
  • Bu dönemde çocuğunuz zaman zaman arkadaşlarına şiddet uygulamayı deneyebilir. Böyle bir durumda çocuğunuzu, o ortamdan uzaklaştırılmalı ve neden oradan uzaklaşıldığı ve oyuna neden mola verdiğini kısaca anlatmalısınız. Arkadaşları ile bir araya geleceği bir sonraki görüşmeden önce, çocuğunuza arkadaşlarına vurduğunda yine oyunun biteceğini hatırlatmalısınız.
  • Çocuğunuzun bu dönemde ev dışındaki ortamlarda kaygılanması ve daha fazla ilgi görmek istemesi sebebiyle, evde olduğundan farklı davranması normaldir. Çocuğunuz yabancı bir ortamda korunmaya ihtiyaç duyduğu için sizin kucağınızda kalmak isteyebilir. Böyle bir durumda çocuğunuza anlayışlı yaklaşmamak kaygısını daha da artırıp, kendisini değersiz hissetmesine sebep olacaktır. Bu sebeple çocuğunuz yeni ortama alışana ve kaygısı azalana kadar, kucağınızda kalmasına izin vermelisiniz.
  • Her şeyden önemlisi, bu dönemin de diğer tüm dönemler gibi geçici olduğunu bilmeli ve çocuğunuza sonsuz bir şevkatle yaklaşmanız gerektiğini unutmamanızdır.
Daha Fazlası Genel

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir