Bebeğinizin sağlığı ve gelişimi konusunda ne kadar hassas olduğunuzu biliyoruz. Bebeğinizin sağlığının dinamiklerini oluşturan en önemli konulardan biri de hiç şüphesiz ki sindirim sistemidir.

Sindirim sisteminin sağlığı ise, probiyotik bakterilerden geçer. Önceleri hiç de aşina olunmayan bu kelime, uzmanların ısrarla üzerinde durması ile son yıllarda oldukça popüler hale gelmiştir.

Sindirim Sistemi Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Bebeğinizin bağırsakları, henüz embriyonik dönemde 4. haftada oluşmaya başlar. Kısacası, henüz hamileliğinizin bile farkında olmadığınız günlerde bebeğinizin bağırsakları çoktan oluşum temellerini atmaya başlamış olur. Yaklaşık bir hafta içerisinde de bağırsakların ön kısmından, mide ve pankreas gibi diğer sindirim sistemi organları oluşmaya başlar. Hamileliğiniz devam ettiği sürece, bebeğinizin bağırsakları tamamen steril durumdadır. Bunun sebebi, bebeğinizin rahim içerisinde olduğu zaman dilimi boyunca sadece amniyon sıvısının sindirim sisteminden geçmesinden kaynaklanır.

Bebeğinizin ikinci trimester dönemine giriş yaptığı andan itibaren bağırsaklarında biriken ve ilk dışkı adı verilen mekonyum ise, siyah-yeşil renk arası, kokusuz, tamamen steril ve yumuşak kıvamda bir sıvı oluşumudur.

Mekonyumun içeriğinde dökülmüş olan bağırsak ve cilt epitel hücreleri, sindirim salgıları, lanugo tüyleri, verniks kazeozanın yağlı materyali, amniyotik sıvı, glikoproteinler, yağ, protein, pankreas enzimleri, mukopolisakkaritler ve safra pigmentleri bulunur.

Bağırsak Florası Nedir?

Bebeğinizin bağırsakları doğum anına kadar steril bir durumdayken, doğum anından itibaren hızlı bir bağırsak florası oluşumu başlar. Bağırsak florası, bağırsaklarda bulunan faydalı ve zararlı bakterilerin oluşturduğu dengedir.

Bir başka deyişle, bağırsak florası ortalama 700 farklı türde ve toplamda sayısı trilyonları bulan bakterilerin oluşturduğu yapıdır. Burada bulunan yararlı ve zararlı bakteriler, birbirlerinin aşırı üremesini engellemek için devamlı bir denge halinde olmak zorundadır.

Seratonin ve dopamin gibi kişinin ruh halinin direkt olarak etkileyen hormonların bağırsaklarda üretildiği düşünüldüğünde, bağırsak florasının dengesinin bozulması birçok probleme neden olabilir.

  • Bağırsak florası, bebeğinizin bağırsaklarının iç duvarını kaplayan hücrelerin çoğalmasına ilişkin karmaşık süreçlerde görev alır.
  • Vücudunda zararlı mikroorganizmaların istilasını ve aşırı çoğalmasını önleyen bir koruyucu bariyer işlevi görür.
  • Bebeğinizin bağışıklık sisteminin oluşum evrelerinde, bağışıklığının fonksiyonlarını düzenler.
  • Hayatı boyunca tükettiği besinlerin sindirilmesine yardımcı olur.
  • Çeşitli vitaminleri ve diğer yararlı maddeleri sentezleyerek, vücudunun kullanımına sunar.

Kısacası tüm bu kompleks ekosistem, bebeğinizin vücut sağlığı üzerinde doğrudan etkilidir.

Probiyotik Nedir ve Bağırsak Florası Üzerindeki Etkileri Nelerdir?

Tüketildiğinde sağlığa birçok faydası olan canlı organizmaların tamamına probiyotik besin adı verilir. Probiyotik besinler, bağırsak florasının yapıtaşını oluşturur. Probiyotik yani faydaları bakterilerin olmadığı bir bağırsakta, sağlıktan söz edilemez.

Probiyotiklerin ilk ve en önemli görevi; sindirim sistemi ve bağırsak sağlığını korumaktır. Probiyotikler bağışıklık sistemini güçlendirerek, grip, nezle, soğuk algınlığı gibi hafif hastalıkların yanı sıra kanser gibi daha ciddi rahatsızlıklara da yakalanma olasılığını önemli ölçüde azaltır.

Gün içerisinde tüketilen besinlerin daha rahat bir şekilde hazmedebilmesini sağlayan probiyotikler, bu sayede mide şişkinliği, hazımsızlık, gaz sorunlarından kurtulmaya öncülük eder.

Besinler aracılığıyla vücuda alınan vitamin ve minerallerin, bağırsaklar ve vücut tarafından kolaylıkla sentezlenebilmesine olanak tanır. Bağırsak çeperini ve duvarını güçlendiren bu yararlı bakteriler; bağırsaklardaki zararlı bakterilerle savaşarak, bu bakterileri öldürür. Bağırsak duvarının geçirgenliğini azaltarak, bakterilerin ve toksik maddelerin kana ve diğer organlara bulaşmasını önler.

Probiyotik Bakteriler Hangi Besinlerde Vardır ve Bebeklere Nasıl Verilebilir?

Doktorunuz tarafından önerilmediği sürece, bebeğinize ek bir besin ya da takviye vermemeniz gerekir. Bununla birlikte doktorunuza danışarak aşağıdaki besinleri, bebeğinizin beslenmesinde gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz.

Yoğurt: En bilinen probiyotik kaynağı yoğurttur. İçerdiği yararlı bakteriler sayesinde, sindirim sistemini zararlı bakterilere karşı korur ve gerektiğinde onlarla mücadele eder. Yoğurt, uzun zamandır bebeklerin ek gıdaya geçtiği ilk gıdalardan bir tanesidir. Kolay sindirilebilirliği ve içerisinde yer alan zengin probiyotik bakterilerle, yoğurdu bebeğinizin beslenmesinde kullanabilirsiniz.

Kefir: İçerdiği probiyotik mikroorganizmalar ile, sindirim sorunlarının daha hızlı çözülmesini sağlar. Kefir bazı uzmanlara göre 9 aydan sonra, bazı uzmanlara göre ise 6 aydan sonra bebeklere verilebilir. Ancak her bebeğin gelişim hızı ve sindirim özellikleri aynı olmadığından, kefir vermeden önce doktorunuza danışmanız oldukça önemlidir.

Peynir: İçerisinde bağışıklık sistemini güçlendiren mikroorganizmalar vardır. Ancak peynirin bebeklere verilme zamanı, çeşidine göre değişkenlik gösterebilir. Bazı uzmanlar lor peyniri gibi içeriği daha hafif peynirleri ek gıdaya alışma evresinde tavsiye ederken, bazıları 9 ay hatta 12 ayı beklemeyi önerebilir.

Keçi Sütü: Keçi sütünde bulunan bakteriler, vücuda enerji verirler ve bağışıklık sistemini güçlendirirler. Ancak anne sütü haricindeki sütler, uzmanların genel görüşüne göre 12 aydan önce verilmemelidir. Bunun sebebi, kansızlık ve bazı sindirim sistemi sorunları ile sütün içerisinde bulunan besin ögelerinin ilişkisinden kaynaklanır.

Ayran: Yoğurt bazlı olduğu için, sindirim sistemindeki zararlı bakterilerin yok edilmesine ve yararlı bakterilerinde artmasına yardımcı olur. Bu bağlamda yoğurda karşı bir alerji geliştirmediyse, bebeğinizin beslenmesinde ayranı da gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz.

 

 

Daha Fazlası Beslenme
Yorumlar Kapalı