Gece terörü, parasomnia olarak bilinen bir uyku bozukluğudur. Genellikle 0-4 yaş arasındaki çocuklarda daha sık görülen bu durum, 7- 8 yaşına kadar sürebilir. Bazı durumlarda, ergenliğe kadar sürebildiği de gözlemlenmiştir.

Bazı kaynaklarda uyku terörü olarak da adlandırılan bu uyku bozukluğu; genetik, nörolojik ve psikolojik nedenlere bağlı olarak ortaya çıkar. Ancak kaygılı olan, yaşadığı duygusal ve travmatik bir olay sonrası hassasiyeti artan ve yoğun ayrılık kaygısı yaşayan çocuklarda daha sık görülür.

Çeşitli araştırmalarda çocuklarda uyku bozukluklarının %20-30 oranında görüldüğü; 2-15 yaş arası çocukların %27 sinde uykuya dalma güçlüğü, %25’inden fazlasında ise gece sık uyanmalar olduğu saptanmıştır. Spesifik olarak gece terörü için yapılan araştırmalarda ise, bulunan sonuçlar oldukça değişkendir. %2-6 oranları arasında diğer uyku bozukluklarına göre daha az görüldüğü kabul görmektedir.

Bebeğimin Gece Terörü Geçirdiğini Nasıl Anlarım?

Gece terörü ataklarında, çocuk oldukça ürkmüş şekilde yatakta aniden çığlıklar atmaya başlar, inilti benzeri sesler çıkararak korku, çarpıntı, hızlı nefes alıp verme, terleme gibi belirtiler gösterir. Kontrol edilemeyen el kol hareketleri olabilir. Hatta korkuya bağlı olarak yatağı ve yatak odasını terk etmeye çalışabilir.

Bu ataklar tekrarlayıcı şekilde, genellikle uykunun yarı devresinde ortaya çıkar. 20 saniye sürebildiği gibi, süre 5 dakikaya kadar da uzayabilir. En geç 15 dakika içerisinde, çocuk tam bir uyanıklık olmaksızın sakinler ve kendiliğinden uykuya dalar. Atak geçiren çocuklar, atak esnasında ve sonrasında çevreyle tamamen ilişkisizdir, sabah uyandığında atağı hatırlamaz.

Gece Terörünün Kabustan Farkı Nedir?

Uyku 2 evreden oluşur. Birincisi rüyaların görüldüğü REM evresi ve uykuya geçiş-derin uyku aşaması olan nonREM evresidir. Kabuslar REM zamanında görülürken, gece terörü nonREM evresinde 3. evreden 4 . evreye geçiş döneminde görülür.

REM uykusunda; hızlı göz hareketleri olur ve iskelet kasları çoğunlukla hareket ettirilemez iken, beyin ve metabolizma hızı en üst düzeydedir. REM uykusu sırasında kalp atım hızı, kan basıncı ve solunum düzensiz ve değişkendir. Rüyalar bu dönemde görülür ve tüm uykunun %20-25’ini oluşturur.

NONREM uykusu ise 4 evreden oluşur;

1. Evre: Uykunun başlangıç evresidir. Toplam uykunun %4-5’ini oluşturur. Uyku uyanıklık arası geçişler görülebilir.
2. Evre: Beyinde yavaş dalga aktivitesi hakimdir. Tüm uykunun %45-55’ini oluşturur. İlk 2 evre yüzeysel uykudur.
3. Evre: Yavaş dalga aktivitesi devam eder, vücut ısısı ve kan basıncı düşer. Orta derecede derin uykudur. Tüm uykunun %4-6’sını oluşturur.
4. Evre: Beyinde en fazla yavaş aktivitenin görüldüğü evredir. Tüm uykunun %12-15’ini oluşturur. Üçüncü ve dördüncü evreye, delta yani yavaş uyku denilir. Uykunun en derin olduğu evrelerdir. Derin uykuda büyüme hormonu salgısı ve protein sentezi artarken, metabolizma yavaşlar.

Kısacası çocuğunuzun uykuya daldığı erken dönemde gördüğü durum kabus, yaklaşık 80-90 dakika görülen durum ise daha çok gece terörü olabilmektedir.

Gece teröründe çocuğunuz uyanmış gibi görünse de gerçek anlamda uyanmış değildir. Bilinci kapalı bir şekilde uyku ile uyanıklık arasında kalmıştır. Sabah uyandığında, gece olup bitenleri asla hatırlayamaz. Atak sırasında bağırma ve aşırı hareketlerle tepkileri devam etse dahi, güvenlik önlemlerini almanız ve onu çok zorlamadan, uyandırmaya çalışmadan tekrar uykuya dalmasına yardımcı olmanız gerekir. Çünkü süreç zorlu olsa da gece teröründe çocuğunuz kendiliğinden, hiçbir şey olmamış gibi uykuya tekrar dönebilecektir.

Gece Terörü Esnasında Hangi Adımları İzlemeliyim?

  • Öncelikle sakin kalmanız, bu durumun ciddi bir hastalığa yol açmayacağını bilmeniz, çocuğunuzun ertesi gün atak sürecini hatırlamayacağını aklınızda tutarak onda endişe oluşturacak konuşma ve yaklaşımlarda bulunmaktan kaçınmanız gerekir.
  • Çocuğunuz atak geçirdiği sırada, bulunduğu odanın ışığını açın, elini tutun, sarılın ve yanında olduğunuzu hissettirin. Ancak asla uyandırmaya çalışmayın.
  • Çocuğunuzun güvenliğini sağlanmalı ve atak sırasında kendisine zarar vermesini engelleyecek şekilde tutmaya çalışın.
  • Eğer bebeğinizin bakıcısı varsa, ilgili kişiye konu hakkında bilgi vermeyi unutmayın.
  • Uyku terörü gerçekleştiğinde uykuya dalış saati ve uyku terörünün başlama saatini bir yere not edin. Uykudan ne kadar süre sonra gerçekleştiyse, bir sonraki gün o süreden 10-15 dakika kadar önce uyanmasını sağlayın. Böylelikle çocuğunuzun uyku döngüsünde bir değişiklik oluşturabilirsiniz.

Gece Terörünün Tedavisi Var mı?

Bazı uzmanlar, ailelerin doktora başvurmak için 2-3 ay boyunca atakların devamlılığını beklemesini belirtirken, bazı uzmanlar ise atakların 1 hafta boyunca sürmesi durumunda müdahale etmek gerektiğini savunurlar.
Gece terörünün saptanmasında; çoğunlukla EEG bulguları ve bu bulgulara ek olarak mutlaka ayrıntılı bir değerlendirme kapsamında, epilepsi ve santral sinir sisteminin hastalıklarının varlığı araştırılmalıdır.

Ataklar haftada 2 kereden fazla oluyorsa, uyanma ve gece terörü 30 dakikadan uzun sürüyorsa, mutlaka daha derin bir şekilde araştırılmalıdır. Gece terörü tanısının netleşmesi ve uygun tedavi yaklaşımlarıyla birlikte, sıklıkla ilaç tedavisine başvurulur.

Ancak bu tedavi kapsamında; bir çocuk doktoru, bir çocuk nöroloğu ve çocuk psikiyatrisinin işin içinde olduğu multidisipliner yaklaşım gereklidir.

Daha Fazlası Sağlık

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir