Doğum Sonrası Cinsellik Rehberi
Doğum sonrası dönemde kadınlar psikolojik, fiziksel ve sosyal açıdan birçok değişiklik yaşar.
Normal ya da sezaryen doğumdan sonraki ilk 6 hafta, 9 aylık hamilelik dönemi boyunca fiziksel anlamda yaşanan tüm değişimlerin hızlı bir şekilde eski haline döndüğü bir süreçtir.
Bu dönemde; yaklaşık 1500 gram ağırlığında olan rahim 60 grama döner, kanama ve akıntılar kesilir, hormonlar büyük ölçüde hamilelik öncesi değerlerini alır ve doğum dikişleri tam olarak iyileşir.
Lohusalık olarak adlandırılan bu dönemde cinsel ilişki kesinlikle önerilmez. Altı haftanın sonunda ise, anne fiziksel olarak cinsel birlikteliğe hazır olabilir.
Ancak fiziksel anlamda birlikteliğe hazır olmak, psikolojik anlamda hazır olunduğu anlamına gelmez.
Doğum Sonrası Cinsellik
Doğum sonrası cinsellik, hayatın diğer tüm dönemlerinde olduğu gibi duyguya dayalı bir şekilde ortaya çıkar.
Bir diğer deyişle; yalnızca cinsel organların değil, bütün bedenin ve aklın devrede olduğu bir süreçtir. Bu sebeple evliliğin sağlam bir şekilde yürütülebilmesi için cinsellik, oldukça önemli bir unsurdur.
Yeni anne olan bir kadının hayatı tümüyle değişmiş durumdadır. Anneliğe alışma süreci, doğum travması, hormon dalgalanması, toplum baskısı, hamile kalma korkusu veya canı acıyacağı endişesiyle cinsel birliktelikten çekince duyması oldukça normaldir.
Önemli olan, bu sürecin ne kadar sürdüğüdür. Cinsel isteksizlik, kimi kadınlarda lohusalık ile birlikte son bulurken kimi kadınlarda ise 1 seneye kadar devam edebilir. Bu süreç uzadıkça, hormonal ve fiziksel etkenlerden çok psikolojik etkenler ön plana çıkmaktadır.
Doğum sonrasında cinsel isteksizliği artıran diğer faktörler ise; uyarılmanın azalması, vajinal kuruluk, ilişki sırasında ağrı, memelerde aşırı hassasiyet ve memeden süt gelmesi gibi sorunlardır. Özellikle normal doğum sonrası vajinada esneme, gevşeme, idrar kaçırma gibi sorunlar da olabilir. Bu sorunlar cinsel ilişkiyi etkileyebilir ancak genellikle çok büyük şikayetlere neden olmaz.
Erkekte de eşindeki doğum sonrası fiziksel ve ruhsal değişikliklere bağlı olarak cinsel isteksizlik olabilir. Bu nedenle uyarılma ve boşalma sorunu yaşayabilirler.
Bu tür durumlarda eşlerin birbirleriyle olan iletişimleri oldukça önemlidir. Gerekirse psikolojik yardım almak, kısa sürede bu sorunun çözüme kavuşmasını sağlayacaktır.
Doğum Sonrası Vajinal Kuruluk
Doğum sonrası vajina bölgesindeki kuruluk ve bu sebeple ilişki sırasında ağrı-acı duyma durumu, psikolojik değil hormonlara bağlı gelişen bir durumdur.
Çünkü emzirme sırasında, süt hormonu adı verilen prolaktin hormonu kanda oldukça yüksek miktarlarda salgılanır. Buna karşılık, vücutta östrojen hormonu düşüktür ve bu da vajinadaki salgı üretimine direkt olarak etki eder.
Bu hormonal farklılaşma, emzirme dönemindeki kadınların vajinal salgılarının baskılanmasına ve doğal olarak vajina bölgesinde kuruluğun gelişmesine neden olur.
Vajina bu dönemde, normalde olduğundan çok daha geç ıslanır ve bazı durumlarda neredeyse hiç ıslanmaz. Bu da sürtünmeden dolayı tahrişlerin ve acı hissinin meydana gelmesine sebep olur. Kayganlaştırıcı kullanımı ise, bu konuda alınabilecek en işlevsel önlemdir.
Doğum Sonrası Doğurganlık
Doğum sonrasında doğurganlığın ne zaman geri döneceği tam olarak bilinmemektedir. Düzenli regl kanamaları görmeye başlamadan önce hatta emzirirken bile geri dönebilir.
Emzirmek, belirli bir süre regl kanamalarının geri gelmesini engelleyebilir. Bu süre, 1 yıla kadar uzayabilir. Düzenli emzirmeyen kadınlarda ise, 6 haftadan önce de yumurtlama olabilir. Bu durum, erken hamilelik kaybı olanlarda daha da erken gözlenir.
Doğum kontrol yöntemleri ilk ilişkiden önce, tercihen doğum sonrası 3. haftadan sonra kullanılmaya başlanmalıdır. Halk arasında bilindiği şekilde, emzirmek hamile kalmayı engelleyen bir durum değildir. Aksine, doğum sonrası doğurganlığın arttığına yönelik bilimsel görüşler mevcuttur.
Bu sebeple, doğum sonrası ilk ilişki de dahil olmak üzere korunmak oldukça önemlidir.
Cinsel İsteksizlik İçin Öneriler
- Cinsel isteksizlik, normal doğum sonrasında kişinin vajinal görüntüsünden duyduğu kaygı sebebiyle de oluşabilir. Her ne kadar vajina çok esnek bir organ olsa da doğum sonrasında kaçınılmaz olarak gevşer ancak bu durum kadınların çok büyük bir kısmında hiçbir sorun oluşturmaz. Yine de bu gevşemeyi bir miktar azaltmak ve vajina kaslarınızı güçlendirmek için kegel egzersizlerini uygulayabilirsiniz. Bunun için idrar yaparken kullandığınız kasları arka arkaya gevşetip kasmanız gereklidir.
- Vajinal kuruluk için, su bazlı kayganlaştırıcılar kullanmak sürtünmeyi ve bunun beraberinde acı hissedilmesini hafifletecektir.
- Emziren kadınların göğüsleri, doğum sonrası dönemde özellikle ilk aylarda çok hassas olur. Bu sebeple cinsellik öncesi bebeğin emzirilmesi veya göğüslerin sağılması, birliktelik sırasında süt gelmesini engeller ve hassaslığı bir miktar azaltabilir.
- Bu dönemde daha rahat bir cinsellik yaşanabilmesi için, daha çok kadınların aktif olacağı pozisyonların tercih edilmesi gerekebilir.
- Çiftlerin bu dönemde karşılıklı olarak anlayış ve hoşgörüyü hak ettiği unutulmamalıdır. Doğumu takip eden dönemde karşılıklı konuşulabilir, dokunmaya ve beraber vakit geçirmeye çabalanabilir.