Anne sütü, bebeğinizin besin ihtiyaçlarını eksiksiz olarak gidermek ve onu olası enfeksiyonlara karşı korumak için sunulmuş eşsiz bir besindir. Anne sütündeki besin maddelerinin dengesi, en ideal ölçülerdedir ve gelişimini henüz tamamlayamamış bebeğinizin vücut sistemi için en uygun formdadır.
İçeriğindeki besin değerlerinin, bebeğiniz için sürekli değişken ve ideal ölçülerde olması nedeniyle mucize olarak adlandırabilen anne sütü, beyin hücrelerinin büyümesini sağlayan ve sinir sistemi gelişimini hızlandıran besinler açısından da oldukça zengindir.
Ayrıca anne sütünde inek sütünde bulunmayan ve hiçbir laboratuvarda üretilmesi mümkün olmayan 100’den fazla bileşen bulunur. Bu bileşenler ve anne sütünün içeriği, bebeğinizin sürekli değişen ihtiyaçlarını karşılamak için sürekli değişir ve yenilenir.
Bu sebeple Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı; ilk ay 6 ay yalnızca anne sütü, sonrasında ise ek gıdalarla desteklenerek 2 yaşına kadar emzirmeyi tavsiye etmektedir.
Anne Sütünün Özellikleri
Anne sütü özel yapıda, sindirimi kolay ve enfeksiyondan koruyucu nitelikleri zengin bir protein içeriğine sahiptir.
Anne sütünde protein ve minerallerin inek sütüne göre daha az olması, sindirim ve böbrekler açısından bebeğin yüklenmesini önler.
Anne üstündeki demir, çinko gibi minerallerin emilimi oldukça fazladır. Sindirimi kolaydır ve doymamış yağ asitlerinin oranı yüksektir. Bu da mükemmel bir beyin gelişimi için tüm ihtiyaçları karşılar.
Emzirme Sıklığı ve Emzirme Süresi
Bebeğiniz doğduğu andan itibaren ortalama 4. aya kadar ne kadar emmek isteyeceğine kendisi karar vermelidir. Bir diğer deyişle emzirme sıklığı ve süresi, bebeğin isteğine göre ayarlanmalıdır.
Çünkü ilk aylarda bebeğiniz, yalnızca aç olduğu için emmez. Kendisini güvende hissettiği tek yer, sizinle direkt temas halinde olması bakımından emzirme zamanlarıdır.
İlk emzirmelerde süt hemen gelmeyebileceğinden, bebeğinize başka bir besin vermeden emzirmeye devam etmeniz gerekir. Doktorunuz önermeden, asla formül süt takviyesi gibi uygulamalara girişmemeniz oldukça önemlidir.
Başlangıçta her emzirmede sırası değiştirilerek her iki göğsün de emzirilmesi sütün artması açısından yararlı olsa da süt miktarı arttığında her öğünde bir memenin emzirilmesi yeterli olabilmektedir.
Her öğünde bebeğinizin bir memeyi tamamen boşaltması sağlanmalıdır. Bu süre genellikle 10-15 dakika kadardır. İlk dönemden sonra emzirme aralıkları, doktorunuzun da önerisiyle 2-3 saate uzayabilir.
Sütünüz Yeterli mi?
Her emziren anne, bebeğinin yeterince doyup doymadığı konusunda sürekli kendisiyle ve çevresiyle bir çatışma halindedir.
Sütünüzün yeterli olup olmadığını, aslında çok basit gözlemlerle saptayabilirsiniz.
Örneğin; günde en az beş kez idrar yaparak bezini ıslatması, doğumunu takiben en geç 15. günde doğum kilosuna ulaşması ve ayda en az 500-600 gram alması yeterlidir.
Bebeğinizin ilk günlerde doğal tartı kaybının nedeni, vücudunda su oranının azalması ve suyun yer değiştirmesidir. Bu sebeple ilk günlerde, doğum kilosunun altına düşmesini sütünüzün yetersizliğine bağlamamalısınız.
Dışkılama sayısı, bebeğin huzursuzluğu, uyku düzensizliği veya aşırı ağlaması anne sütü miktarı açısından güvenilir kriterler değildir. Çünkü elde edilen verilere göre, çok iyi tartı alan bebeklerde de benzer yakınmalar görülebilir.
Bu sebeple sadece bezin hep kuru bulunması ve sürekli ufak ve sert parçalar halinde az miktarda dışkı yapması açlık bulgusu olarak değerlendirilebilir. Bunlar dışında en önemli kriter ise, bebeğinizin yeterli kilo almamasıdır. Ancak sütünüzün yeterli olup olmadığı konusunda son söz daima doktorunuzundur.
Başarılı Emzirme Nasıldır?
Başarılı bir emzirme için her şeyden önce doğru kucaklama ve pozisyon alma gereklidir. Bu sebeple normal koşullarda rahat bir koltukta ve sırtınız dik bir şekilde oturmanız önemlidir.
Bebeğinizin yüzü ve gövdesi aynı doğrultuda ve size dönük, başı gövdeye göre yüksekte, yani eğri bir çizgi oluşturacak şekilde sizin tarafınızdan kucaklanmalıdır. Bebeğinizin başını, emzirdiğiniz taraftaki dirseği bükerek, dirsek kıvrımınızın hemen önüne yerleştirmeniz gerekir. Bebeğinizin altta kalan kolu, sizin ile bebeğinizin arasına girmemelidir.
Bebeğinizin başına arkadan bastırmamanız önemlidir. Bu sebeple gerektiğinde kolunuzun altını bir yastık ile desteklemelisiniz.
Uygun şekilde pozisyona geçtiğinizde ve bebeğinizi kucağınıza aldığınızda, onun alt dudağını meme ucunuzun altına gelecek şekilde yerleştirmeniz gerekir. Bu noktada bebeğinizi aşağıdan yukarıya doğru memeye yaklaştırmanız önerilir.
Diğer elinizin parmakları ile, emzirdiğiniz memeyi alttan destekleyebilirsiniz. Ancak makas hareketi şeklinde sıkıştırmanız, sütünüzün bebeğinize tazyikli bir şekilde ulaşmasını sağlayarak meme reddine neden olabilir.
Bu sebeple meme ucunuzu, bebeğinizin dudaklarına değdirerek emme için ağzını açmasını sağlamalı ve ağzını genişçe açtığında kahverengi bölüm ile birlikte bebeğinizin ağzına vermelisiniz. Bu noktada bebeğinizin çenesi memeye dayanmalı ve gerekirse başparmağınız ile burnunun tıkanmasını önleyebilirsiniz.
.
