Uyku Hakkında Ne Varsa!
Merhaba Annelerimiz ..
Biliyoruz ki yorgunsunuz uykusuzsunuz.. Yeni doğan bebeklerinizin sık sık uyanmaları sizi ne kadar yorsa da, uyku sorununun bazı nedenleri olmakta.
Bebeklerin hem gece hem de gündüz uykusuna ihtiyacı vardır. Yapılan araştırmalara göre bebeklerin ortalama uyku gereksinimini şu şekildedir:
- 0 – 3 aylık 16 saat
- 3 – 5 aylık 14 saat
- 6 – 23 aylık 13 saat
- 24 – 36 aylık 12 saat
- 37 – 60 aylık 11 saat
Buradaki rakamlar yaklaşık ortalamalar olup her çocukta farklılık gösterebilir. Bebeklerin ortak noktaları ise, özellikle ilk haftalarda 3 – 4 saatte bir uyanmalarıdır. Gece uyandıkça bebeğinizi beslemeniz, altını değiştirmeniz ve hatta onunla oynamanız gerekecektir. Bazı bebekler 6. haftadan itibaren bütün geceyi uyuyarak geçirebilirler. Böyle bir çocuğa sahip şanslı bir ebeveyn değilseniz, kesintisiz bir uyku için en iyi ihtimalle 6. aya kadar beklemeniz gerekeceğini söylememiz gerekiyor. Yeni doğmuş bebeğinizin uykusunun belli bir düzeni alması 14 haftayı bulabilir.
Bebeğinizi nasıl uyutacağınız, uyanıp ağladığında nasıl davranmanız gerektiği ile ilgili pek çok tavsiye duyacaksınız. Bazıları ağlar ağlamaz onu alırsanız şımaracağını söylerken, diğerleri bebeğin ağlamalarına önem vermenizi ve ilgi göstermenizi tavsiye edecektir. Aslında doğru bu ikisinin ortasında bir yerlerde bulunur. Yeni doğmuş bebeğinizi ve ihtiyaçlarını ifade etme biçimini anlamanız zaman alabilir. Her bebeğin uyku düzeni ve gelişimi kendine özgüdür. Bebeğin ve bağlı olarak kendi uyku düzeniniz için onun dilinden anlamaktan başka bir çareniz yoktur. Sabırlı olun, bebeğinizi sakinleştirmeye çalışın ve kendinize zaman tanıyın.
Bebeklere Uyku Eğitimi Verilebilir mi?
Bebeğiniz büyüdükçe onun yeni şeyler öğrendiğini; güldüğünü, yürüdüğünü, konuştuğunu görmek sizi çok mutlu edecektir. Ama bir-iki haftalık bir bebeğe sahip anne babayı en mutlu edecek gelişme, hiç şüphesiz bebeklerinin bütün gece uyumayı öğrenmesi olurdu. Ancak bebeğinizi zorlayarak uyutabilmeniz mümkün değildir. Yapabileceğiniz tek şey, bebeğinizin rahatça uykuya dalabileceği bir ortam yaratmaktır.
Yeni doğan bebekler çok uyur ama sık sık uyanırlar. Uyanma sebepleri çoğunlukla acıkmak ya da altını ıslatmak gibi nedenler olsa da birkaç günlük bebeğinizin temel problemi gece ve gündüz arasındaki farkı anlayamamasıdır. Bebeklerin çoğu gece gündüz farkını 2-3 haftada anlayabilirler. Bu süre bile yorgun anne babası için oldukça uzundur aslında. Gece gündüz farkını daha çabuk anlayabilmesi için geceleri onunla ilgilendiğiniz zamanları karanlıkta geçirmeye çalışın. Emzirirken veya altını değiştirirken ışık yakmamaya ve hızlı hareket etmeye gayret edin. Gündüzleri ise olağan sesleri (televizyon, konuşmalar gibi) engellemeyin; uyandığında 20 dakika kadar bir süre uyumadan oyalanmasını sağlayın.
Bebekler acıktıkları için ortalama olarak gündüz 2-3, gece ise 3-4 saatte bir uyanırlar. Burada bahsedilen süre, bir emzirmenin başladığı andan diğerinin başladığı ana kadar geçen süredir. Eğer bebeğiniz gece-gündüz sürekli açmış gibi davranıp 2 saatte bir uyanıyorsa büyük ihtimalle sütten çok sizin yakınlığınıza ihtiyaç duyuyor demektir.
Bebekler düzeni severler. Uzmanların çoğu bebeğinizin uyku düzenini sağlamak için her zaman tekrarladığınız, onu rahatlatacak belli bir rutin oluşturmanızı önermektedir. Beslemek, altını temizlemek, pışpışlamak, ninni söylemek ve yatırmak gibi. Bu sistemi gece uyandığında da uygulamanız önerilir.
Pek çok bebek, annesini emerken veya onun kucağındayken uykuya dalar. Kucağınızda uyumayı alışkanlık haline getirirse aynı şeyi gece uyandığında da isteyebilir. Bazı uzmanlar ilk 3 ayda bebeğin bu şekilde uyutulabileceğini ama daha sonra beşiğine yatırılıp kendi kendine uykuya geçişi sağlamanızı önermektedirler. Bu tür bir sistem işe yarayabilir ama yaramama ihtimalini de unutmamanız gerektiğini hatırlatmak isteriz. Bebeğinizin uyumak için sizin yardımınıza ihtiyacı olabileceğini unutmayın. Güven ve huzur içinde uyuyabilmesi için onu emzirin, kucağınıza alın, sallayın; kısaca güvenini sağlayın. Bütün bebeklere uyacak, hatta bir bebek için bile her zaman geçerli olacak bir uyku formülünün henüz keşfedilmediğini bilin.
Bebekler Nasıl Uyur?
İyi bir uyku için “bebekler gibi uyumak” deyimi kullanılsa da aslında bebekler bizim tanımladığımız anlamda iyi uyumazlar. Hafif uykuda geçirdikleri süre yetişkinlerden 2 katı fazladır, çok sık uyanırlar. Bebekler ancak 20 dakika veya daha uzun bir süre hafif uyku evresinden sonra derin uykuya geçebilirler. Üstelik uyandıktan sonra nasıl uyuyacaklarını bilemezler.
Bebeği uyutmaya çalışırken sallarsınız, pışpışlarsınız tam uyudu diye yatağa bırakırken yeniden uyanır. Bunun sebebi henüz derin uykuya geçmemiş olmasıdır. Derin uykuya dalan bebeğinizin kolları gevşer, nefesleri düzene girer.
Gece uyanmaları bebeğin sağlığı için önemlidir. İlk aylar bebeğin ihtiyaçlarının en yoğun, iletişim kurabilme yeteneklerinin en az olduğu dönemlerdir. Açlık duygusu bebeği uyandırmazsa uzun saatler aç kalmaya dayanamaz. Son yapılan araştırmalar sık uyanmaların bebeği koruduğunu ve hafif uykuda geçirilen sürenin beyin gelişimi açısından büyük önem taşıdığını göstermektedir. Prematüre doğan bebekler uykularının %90’ını hafif uykuda geçirirler. Özellikle ilk aylardaki sık uyanmalar, bebeğinizin ihtiyaçlarının en yoğun ve en zayıf olduğu bu dönemde onu korumak üzere gerçekleşmektedir.
Bebekler büyüdükçe kolay uyumayı ve daha uzun süre uykuda kalmayı öğrenirler. Bazıları kolay uyur ama sık uyanır, diğer bir bölümü zor uyur ama sık uyanmaz. Kimi yorucu bebeklerse hem zor uyur hem sık sık uyanır.
İlk üç ayda zayıf bebekler çabuk acıkır ve genellikle 4 saatten fazla uyuyamazlar. Günün 14-18 saatini uykuda geçirirler. Bazı bebeklerde 7.aydan sonraya kalsa da çoğunun uykusu 3. aydan 6. aya kadar düzene girer. Geceleri 5 saat uyuyabilirler, bu dönemde geceleri 1-2 kez uyanırlar. Sık uyanmalar azalırken derin uykuya daha çabuk dalarlar.
Bebeğin geceleri daha az uyanması için önlemler almaya çok erken başlamak, onun sağlığı için çok da doğru olmayabilir. Şunu unutmamakta yarar var; bebeğin uyku düzeni sizin yaptıklarınızdan çok onun yaradılışıyla ilgilidir. Bebeğinizin sık uyanıyor olmasını kendi hatanız olarak görmeyin, sadece sizin yavrunuzun ihtiyaçları biraz daha fazla olabilir.
Bebekler uykuları düzene girmiş olsa bile dönem dönem diş çıkarma, gaz sancısı, soğuk veya başka ağrılar sebebiyle sık uyanmaya başlayabilirler. Oturmayı, emeklemeyi, yürümeyi öğrenmek de bebeğin uyku düzenini etkileyebilir.
Nerede Uyutmalı?
Bebeklerin nerede uyutulması gerektiği, uzmanlar arasında fikir ayrılıklarının yaşandığı konulardan biri olagelmiştir. Bir bölüm uzman, bebeğin kesinlikle kendi yatağında uyuması konusunda ısrar ederken diğer bir grup, anne babayla aynı yatakta yatmanın avantajlarını savunmaktadır. Anne baba olarak bebeğinizi büyütürken pek çok ”Yapın” ve ”Sakın yapmayın” önerileriyle karşılaşacaksınız. Önerilerden mutlaka yararlanmalısınız ama daha önce de belirttiğimiz gibi sizin için en doğru olana karar vermek yine size düşüyor.
Bebeklerin kendi yataklarında yatmasından yana olan uzmanların görüşlerini şu şekilde özetleyebiliriz:
Aileleriyle uyuyan bebekler yaşları ilerlese de psikolojik olarak bağımsız bir kişilik geliştiremezler. Ailelerine sürekli olarak bağımlı kalırlar. Uyurken kendi kendine yetebilen çocuk, büyüyünce de kendine yeten bir çocuk ve birey olur.
3 aydan hatta doğumdan hemen sonra yalnız yatmaya alışmayan bebeklerin kendi başlarına uyumayı öğrenmesi çok zor olur. Bu yüzden bebeği kendi yatağında yatırmaya erken başlamalıdır. Büyüdükten sonra ayrı yatırılmak istenirse bunu artık sevilmediği şeklinde yorumlayabilir. Bebekleriyle uyuyan anne baba, uykuda iken üstüne yuvarlanarak bebeğin ölümüne sebep olabilir. Aileyle yatılan yatağın ısısı fazla yüksek olup bebeğe zarar verebilir. Bebeklerin en azından ilk 6 ay aileleriyle uyumaları gerektiğini savunan uzmanların görüşlerine gelince:
Aileleriyle yan yana yatan bebekler, vücut ısıları ve nefes alış verişlerini daha düzenli olur. Hatta anne, baba ve çocuk ortak bir ritme sahip olabilirler.
Bebeğin emzirmeniz daha kolay olacağı için uyku daha az bölünür. Bebeğin ihtiyaçlarını tam uyanmadan daha kolay ve çabuk giderirsiniz. Özellikle gün içinde bebekleriyle zaman geçiremeyen anne babalar, ihtiyaç duydukları fiziksel ve duygusal yakınlığı birlikte uyuyarak giderebilmektedirler. Uyurken yatağın kenarını hissedip aşağı düşmediğimiz gibi anne baba içgüdüsel olarak bebeğin varlığını hisseder ve ona zarar vermez. Bebekte oluşabilecek apne gibi herhangi bir uyku problemi daha çabuk fark edilir.
Uykuda Yaşanabilecek Problemler
Gece uyanmalarının özellikle 3 aya kadar olan bebeklerde normal hatta gerekli olduğunu belirtmiştik. Ama bebeğinizin uykusu bir türlü düzene girmiyor ve aşağıdaki durumlardan birini yaşıyorsanız bir sağlık problemi olma ihtimalini düşünmeniz gerekir:
Bebeğinizde var olabilecek gizli sağlık problemlerini ise şu şekilde özetleyebiliriz:
Midesindeki rahatsızlıklar: Bebeğin mide kapağı görevini gören kasdaki zayıflık yüzünden sindirim asitlerinin boğazına gelmesiyle, yetişkinlerde görülen mide yanmasına benzer sancılar oluşabilir. Besledikten sonra boğazından kısık sesler geliyor ve sancıyla ağlıyorsa, sebebi midesindeki bu problemdir.
Mamasına ya da emzirilen bebeklerde, annenin içtiği inek sütüne olan alerji: Bebek bütün gece huzursuz ve sürekli gazlıysa, ishal veya poposunda tahriş varsa özellikle kontrol ettirmekte yarar var.
Kulak rahatsızlıkları: Bebeğin burnundan ya da gözlerinden sarı bir akıntı geliyorsa kulağında bir sorun olma ihtimali yüksektir.
Apne: Bebeklerin uykularında yaşayabildikleri bir diğer önemli hastalıktır. Apneyi, nefes almanın durması şeklinde tanımlayabiliriz. Apnenin bilinen en yaygın sebebi prematüre doğumlardır. Fakat apne; enfeksiyonlar, kansızlık, düşük kan şekeri ve mide rahatsızlıkları (sindirim enzimlerinin boğaza gelmesi) gibi tedavi edilebilir sebepler yüzünden normal bebeklerde de karşımıza çıkmaktadır.
Kandaki oksijen seviyesinin düşüklüğüne ve dolayısıyla beyin hasarlarına yol açabilen apne, bebeğin kalbini ve akciğerlerini etkileyebilir hatta ölüme sebep olabilir. Apne, sebebi mutlaka araştırılması ve tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlıktır.
Yukarıda belirtilen durumlarda mutlaka bir uzman hekime başvurularak gerekli önlem ve tedavilerin alınması gerektiğini tekrar hatırlatalım.