Teknolojinin Bebekler ve Çocuklar Üzerindeki Etkisi
Televizyon…
2 yaş öncesinde televizyon izleyen çocukların bilişsel gelişimlerinin olumsuz olarak etkilendiğini, dil gelişimlerinin geciktiğini kanıtlayan araştırmalar var. Bebekler, insanlarla iletişim kurarak ve sesli yanıtlar alarak dil becerilerini geliştirirler. Ancak teknoloji kullanımı, özellikle ekran başında geçirilen uzun süreler, dil gelişimi üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
Yine bu dönemde aşırı televizyon izleme ile dikkat eksikliği, obezite, postür bozuklukları, göz sağlığı sorunları gibi fiziksel problemlere yol açabilir. Ayrıca onların sosyal gelişimleri konusunda da empati, işbirliği, iletişim becerileri gibi kazanım sağlamalarını olumsuz etkileyebilir.
Çocuk okul çağına geldiğinde televizyon alışkanlığı nedeniyle okula ve derse uyum, uyku düzeni ve uygun çalışma alışkanlıkları geliştirme konusunda da ciddi sorunlar yaşayabilir.
Renk, ses, ritm ve hareketin bir arada sunulduğu reklam ve müzik klibi gibi programlar çocukların çok ilgisini çekebilmektedir. Reklamlarda kullanılan bazı bilinç altı uyaranların çocukların tutum ve tavırlarını etkilediği bilinmektedir.
Reklam ve klipleri kontrolsüzce izleyen çocuklar verilen her tür mesajı kalıcı olarak alabilir; korku, kaygı, öfke gibi duyguları yoğun yaşayabilir. Çocukların zaman zaman şiddet eğilimlerinin arttığı ve sosyal ilişkilerde zorlanabildikleri bilinmektedir.
Unutmayın televizyon izlemek tek yönlü, pasif bir etkinliktir. Oysa en etkin öğrenme yolu deneyerek, yaşayarak öğrenmedir. Fazla televizyon karşısında kalan çocuk direkt bilgi almaya alışır ve etkileşim içine giremez.
İnternet, bilgisayar, playstation, tablet…
0-5 yaş arası kişilik gelişimi için çok önemli bir dönemdir.
Bu nedenle çocuğun etrafındaki uyarıcılara (bu internet, bilgisayar, playstation vs olabilir) dikkat edilmelidir. Şiddet içeren oyunlar seçilmemeli, çocuğun oyun saatleri kontrol edilmelidir.
2 yaşından önce çocuğa ekran sunulması çocuk istismarına girmektedir. 2-5 yaş arasındaki çocuk ise sınırlarını anne-babadan gördüğü şekilde geliştirir. Dolayısıyla siz sınır koymazsanız, çocuğunuz da yaptığı davranışlara sınır koymayacaktır ve bunu öğrenemeyecektir. Bir süre sonra aile ile iletişimi azalacak ve yakın ilişki kurma konusunda sıkıntı yaşar hale gelecektir. Oyunlar sırasında yaşanılan heyecan, mutluluk ve neşe çocuğun aldığı zihinsel hazzı artıracağı için oyunu tekrar oynaması konusunda isteğini de artıracaktır. Bir süre sonra internet ve bilgisayar oyunundan uzakta olduğu zaman kendini mutsuz hissetmeye başlayacaktır.
Bütün bunların yanı sıra yaşamında huzursuzluk olan veya öz güven problemleri yaşayan çocuklar bu stresten uzaklaşmak için internet/oyun başında daha fazla zaman geçirmeye başlayabilir. Araştırmalara göre; depresyon, internet bağımlılığıyla eş özellikler gösterebilmektedir. Çocuk, negatif düşüncelerinden ve hissettiği negatif duygu durumdan kaçınmanın bir yolu olarak bağımlı hale gelebilir.
Çocuğunuzda oyun ve internetin sorun yaratıp yaratmadığını değerlendirebilmek için;
Çocuğunuz hangi tür oyunları seçiyor?
Oyun oynarken ve oynamadığında ne hissediyor ve ne düşünüyor?
Sosyal hayatında yaşadığı bir problem var mı? gibi sorulara mutlaka cevap verebilmelisiniz.