Bebekler yaşamsal fonksiyonlarını kendi başına sürdürebilecek bir vücut yapısıyla dünyaya gelse de gelişimini sürekli bir şekilde sürdürmeye devam eder.

Bu bağlamda, bazı organların yeterince gelişmiş olmaması bebeklerin bazı hastalıklara daha yatkın olmasına sebep olabilir. Bu tür hastalıklar arasında en çok bilinenlerden bir tanesi de bebek reflüsüdür.

Bebekte reflü görülmesinin altında yatan temel neden, mide ile sindirim borusunu ayıran kapakçığı açıp kapatan kasların yeterince gelişmemiş olmasıdır.

Bu sebeple de bazı durumlarda mide sıvısı bebeğin yemek borusuna kaçabilir ve reflü oluşur. Ancak burada söz konusu reflü oluşumu, tamamen fizyolojik temelli olduğu için bu tür reflü hastalıkları tehlikeli grupta değerlendirilmez ve bebeğin doğal bir gelişim süreci içerisinde değerlendirilir.

Bebeklerde Reflü Nedir?

Halk arasında ‘mide yanması’ ya da ‘mide reflüsü’ olarak bilinen reflü; mide içeriğini oluşturan salgılar, mide asidi ve gıdaların hazmedilmesini sağlayan sindirim enzimlerinin yemek borusuna geri kaçmasıdır.

Normalde gıdaların yemek borusundan mideye geçmesinden sonra, yemek borusuna geri gelmemeleri gerekir. Ancak reflü hastalığında bu düzen bozulur ve mideden yemek borusuna doğru olan kaçak, bu problemi meydana getirir.

Reflü halk arasında yalnızca yetişkin hastalığı olarak bilinse de sanıldığının aksine sadece yetişkinlerde görülmez. Hatta daha sıklıkla bebeklerde ve çocuklarda gözlemlenir. Bebeklerde reflünün sık görülmesinin nedeni, gıdaların mideye geçişine izin veren kapakçık mekanizmasının henüz yeterince çalışmıyor olması ve bebeklerin çoğunlukla yatar pozisyonda olup, sıvı gıdalarla beslenmesidir.

Özellikle erken doğan bebekler, zamanında doğan bebeklere göre daha şansızdır. Yemek borusu ve mide arasındaki kas yapısı henüz gelişmediği için reflü çok kolay gelişmektedir. Bu bebekler, genelde anne sütünü emdikten bir süre sonra kusabilir. Kimi bebekler de o kadar sık beslenir ki daha hızlı bir şekilde kusar.

Reflü Belirtileri Nelerdir ve Doktora Ne Zaman Başvurulmalıdır?

Beslenme sonrası sık sık kusma, aşırı salya çıkarma, beslenme sorunları, gaz ve karın ağrısı nedeni ile aşırı ağlama, sık gaz çıkarma ve uyku bozuklukları en sık karşılaşılan reflü belirtileri arasındadır.

Bununla birlikte reflü belirtileri arasında; hırıltı ve geçmeyen öksürük, ses kısıklığı, sık yaşanan akciğer enfeksiyonları da sayılabilir.

Bebeklerde sıklıkla görülen reflü, fizyolojik olarak nitelendirilir ve hastalık olarak kabul edilmez. Bu bebeklerin gelişiminde ve kilo almasında bir sorun olmaz. Sadece sık olarak kusmalar gözlenir.

Bebeğin büyümeye başlamasıyla katı gıdalara geçilmesi ve kendi başına dik şekilde oturmaya başlamasıyla kendiliğinden belirtiler azalarak, reflü ortadan kalkar. Bu durumda, bebeklere tedavi gerekmez. Ancak kusmalar şiddetini ve sıklığını arttırdığında, bebekte kilo alımı durduğunda ve solunum yolu şikayetleri yoğunlukla yaşanmaya başlandığında hastaneye başvurulmalı ve bebek takip altına alınmalıdır.

Bebeklik çağında yaşanan reflüler çoğunlukla kendiliğinden veya alınacak bazı tedbirlerle düzelmekle beraber birtakım farklı hastalıklara da neden olabilir. Bunlar içinde en sıklıkla rastlanılanlar yemek borusu deformasyonları, larenjit, solunum yolu enfeksiyonları, zatürre, kansızlık, sinüzit ve orta kulak iltihabıdır.

Bu sebeple, bebek reflüsü bazı durumlarda tedavi edilmesi ve kontrol altına alınması gereken bir durum haline dönüşebilir.

Bebeklerde Reflüyü Önlemek İçin Yapılması Gerekenler

  • Bebeğin reflüden az etkilenmesi için duruş pozisyonuna dikkat etmek oldukça önemlidir. En doğru pozisyon; yemek yedikten sonra onları karınları üzerine baş yukarıda olacak şekilde yatırmaktır. Ancak bebeklerin çoğu bu pozisyonda durmak istemez ve ağlarlar; bu durumda bebek sırt üstü ve baş ve gövde dik olacak şekilde 45 derecelik açıyla, yukarıda olacak şekilde yatırılabilir. Bu duruş için yatakta kaymayı önleyici ve açı verici yastıklardan yararlanılabilir.
  • Bir anda çok fazla emzirmek yerine, sık sık ve az emzirmek daha etkili bir yöntem olabilir.
  • Bebeğini anne sütü ile besleyen annelerin; kendi beslenmelerinde kafeinli içeceklerden kaçınması ve sigaradan uzak durması, reflüyü önlemede oldukça etkilidir.
  • Bebeğin beslenme sonrası gazının çıkartılması ise, bebek reflüsünü ve reflü şikayetlerini önlemede sıklıkla kullanılmalıdır.
  • Formül süt kullanımında daha koyu kıvamlı özel mamaların kullanılması, reflü şikayetlerini azaltabilir.
  • Özellikle beslenme sonrasında bebeğin ağlama ve gülme gibi karın kaslarını harekete geçiren ve hava yutmasına neden olan aktivitelerden uzak tutulması gerekir.
  • Bebek yatmadan ortalama 2 saat önce emme-besleme işlemi kesilmelidir.
  • Ek gıdaya geçmiş olan bebeklere mandalina, portakal ve alerji riski yüksek olan çilek, gazlı içecekler, kakao içeren çikolata, fındık, fıstık reflüyü tetiklediği için verilmemelidir.
Daha Fazlası Genel

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir