Vitamin-Minerallere Göre Bebeğin Tüketmesi Gereken Besinler!

Yenidoğan bebeklerin bağışıklık sistemleri zayıftır. İlk doğduklarında plasental antikordan yararlanan bebekler, zamanla bağışıklık sistemini güçlendirirler.
Bağışıklık sisteminin güçlenmesi ile bebekler, iç ve dış etkilerden kaynaklanan enfeksiyonlara daha dirençli hale gelirler.
Ancak bebeklerin bağışıklık sistemini desteklemek için bazı vitamin ve minerallerden destek almaları gerekir. Bu vitamin ve minerallerin ise hangi besinlerden alınacağının bilinmesi önemlidir.
Kalsiyum
Bebeğinizin ilk adımlarını sağlıkla atabilmesi için kalsiyum büyük bir öneme sahiptir. Kalsiyum, sadece kemiklerin güçlenmesini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda sinir fonksiyonlarının gelişimine de katkıda bulunur, dişlerin oluşumunu destekler ve kas fonksiyonlarını geliştirir. Ayrıca, kalsiyum, bebeğinizin aldığı gıdaları enerjiye dönüştüren enzimleri aktive ederek vücudun işleyişine katkıda bulunur.
Ancak, kalsiyumun vücutta etkin şekilde emilebilmesi için D, C ve A vitaminlerinin yeterli düzeyde alınması da gereklidir. Özellikle D vitamini, kalsiyumun kemiklere taşınmasında önemli bir rol oynar. C vitamini ise bağ dokusunun gelişimini desteklerken, A vitamini kemik büyümesine katkıda bulunur. Dolayısıyla, bebeğinizin kalsiyumdan maksimum faydayı sağlayabilmesi için bu vitaminlerin dengeli alınması önemlidir.
Bebeğinizin beslenmesinde; yoğurt, peynir, sardalye, somon, fasulye ve mercimeği kalsiyum ihtiyacını karşılaması için kullanabilirsiniz.
D Vitamini
Vücuttaki kalsiyumun emilebilmesi için D vitaminine ihtiyaç duyar. Anne sütü, bebekler için en iyi besin kaynağı olmasına rağmen yeterince D vitamini içermez. Bebeklerde D vitamini eksikliği de raşitizme neden olabilir. Bu nedenle, doktorların önerdiği ölçüde D vitamini damlaları kullanılabilir.
D vitamini açısından zengin besinler arasında yağlı balıklar (somon), yumurta sarısı ve D vitamini takviyeli süt ürünleri bulunur; ancak bebek beslenmesinde, doktor kontrolünde takviyeler tercih edilmelidir.
D vitamini doğal olarak güneş ışığına maruz kaldığında vücut tarafından üretilir, ancak bebeklerin cildi hassas olduğu için direkt güneş ışığına uzun süre maruz bırakılmaları önerilmez.
C Vitamini
Dokuların büyümesi, yaraların iyileşmesi ve soğuk algınlığına karşı korunma gibi bebeğinizin vücudu için pek çok yararı bulunan C vitamini, bebeğinizin vücudundaki kalsiyumun ve demirin emilimini sağlaması açısından büyük önem taşır. Anne sütünde yeterli miktarda C vitamini bulunur.
Ek gıdaya geçiş ile birlikte ise bebeğinize brokoli, turunçgiller, kavun, kabak ve yeşil yapraklı sebzeler tattırarak C vitamini almasına yardımcı olabilirsiniz. Pek rastlanmamakla birlikte bebeklerde C vitamini eksikliğinde, büyümenin yavaşlaması ve iştahsızlık gibi durumlar gözlemlenebilir.
A Vitamini
A vitamini, bebeklerin sağlıklı büyüme ve gelişiminde kritik bir rol oynar. Bu vitamin, özellikle göz sağlığı, bağışıklık sistemi, saç, tırnak ve cilt sağlığı için önemlidir. Bebeklerin gece görüşünü destekler, hücre yenilenmesini sağlar ve enfeksiyonlara karşı direnci artırarak bağışıklık sistemini güçlendirir. Ayrıca, kemiklerin sağlıklı gelişimine katkıda bulunarak, genel büyüme sürecini destekler.
A vitamini, anne sütünde ve bebeklere uygun bazı ek gıdalarda doğal olarak bulunur. Özellikle koyu yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, pırasa, bezelye vb.), havuç, mercimek, patates, kabak, kırmızı ve turuncu renkli sebzeler A vitamini bakımından zengindir. Ancak, bebeklerde fazla miktarda A vitamini alımı toksik etkilere neden olabileceği için, takviye gereksinimi varsa doktor kontrolünde yapılmalıdır.
Demir
Demir, bebeklerin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için kritik bir mineraldir. Vücutta oksijen taşıyan hemoglobin üretiminde görev alır ve beyin gelişimi için gereklidir. Bebeklerde demir eksikliği, anemiye yol açarak yorgunluk, iştahsızlık ve dikkat eksikliği gibi sorunlara neden olabilir; uzun vadede bilişsel gelişimi ve öğrenme yeteneğini olumsuz etkileyebilir.
Bebekler doğumdan itibaren yaklaşık 6 aylık bir süreye kadar, anne karnında biriktirdikleri demir depolarını kullanırlar. Ancak 6 aydan sonra bu depolar azalır ve özellikle katı gıdaya geçişle birlikte demir alımı daha da önem kazanır.
Bunun için 1-3 yaş arası bebekler, günde yaklaşık 7 mg demir almak zorundadır.
Demir daha çok hayvansal kaynaklı gıdalarda bulunur. Kırmızı et, balık ve tavuk eti, yumurta sarısı, baklagiller, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve demir takviyeli bebek mamaları, demir açısından zengin gıdalar arasındadır.
Bu hayvansal gıdalar bebeklere ağır geleceği için sebze yemeklerine eklenebilirler. Kuru baklagiller, börülce, ıspanak, havuç, patates, kuru meyveler ise bitkisel kaynaklı demirler arasında bulunur.
Demirin emilimini artırmak için, bu besinlerin yanında C vitamini içeren gıdalarla (örneğin portakal suyu veya brokoli) tüketilmesi önerilir.
Selenyum
Selenyum, antioksidan özellikleriyle vücudun bağışıklık sistemine yarar sağlar. Kasların ve kan hücrelerinin korunmasında da önemli bir mineral olan selenyum, gıda yoluyla alınabilir.
Süt ve süt ürünleri, siyah üzüm, brokoli, tam buğday, ceviz ve tahıllar zengin selenyum kaynakları arasında bulunur. 12-36 ay arası bebeklerin günlük selenyum miktarı 20 mg olarak belirlenir.
Çinko
Çinko, enfeksiyonla mücadele sürecinde antikorların üretimine yardımcı olduğundan bebeğiniz için çok önemlidir. Bebeğinizin bağışıklık sisteminin güçlenmesinde ve yaralarının çabuk iyileşmesinde etkili olur.
Uzmanlar, 1-3 yaş grubu arasındaki bebeklerin günde 3 mg çinko almalarını önerir. Tavuk, kırmızı et, fasulye, peynir, yoğurt ve tam tahıllı ekmekler çinko için en iyi kaynaklardır.
Probiyotikler sayesinde bebeğinizin bağırsak florasını iyileştiren yoğurt ise bebeklerinizin çok seveceği bir çinko kaynağı olarak değerlendirilebilir.
Omega 3
Çoklu doymamış yağ asitleri olan Omega 3 yağ asitleri, vücudun normal fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için gereklidir. Fakat yağ asitleri, vücut tarafından üretilmez. Bunun için bebeklerin bağışıklık sistemi, gıda yoluyla alınan Omega 3’ler sayesinde güçlendirilmelidir.
Omega 3, yağlı balıklar (özellikle somon), semizotu, ceviz, badem, fındık, keten tohumu, kivi, kuru fasulye, nohut, mısır, çörekotu yağı, soya yağı, tatlı patates, marul, lahana, brokoli ve diğer yeşil yapraklı sebzelerde bulunur.
Prebiyotikler
Prebiyotikler, bağırsaklarda bulunan yararlı bakterilerin faaliyetini ve çoğalmasını destekler, zararlı bakterilerin bağırsakta yerleşmesini önler. Bu da bebeğinizin sindirim sistemini düzenler, bağışıklık sistemini güçlendirir ve alerjiye yakalanma ihtimalini düşürür.
Prebiyotikler, bebeğinizin beslenmesinde kilit öneme sahip gıda kaynaklarındandır. Bebeğinizin sağlıklı gelişimi için ihtiyaç duyduğu vitamin ve minerallerin vücuttaki emilimini arttırır. En güçlü prebiyotik kaynağı ise anne sütüdür.